Kredi çeken kişilerin ödemeleri aksatması, zamanında ödememesi ve eksik ödeme yapması durumunda bankalar müşteriler hakkında yasal takip başlatmaktadır. Yasal takip süreci hakkında bilinmesi gereken 5 temel durum bulunmaktadır. Bu durumlardan ilki üst üste ödenmeyen taksitlerdir. Üst üste ödenmeyen bu taksitler kredinin tamamen iptal olmasına da neden olabilmektedir. Bu durumu önlemek için ödenemeyecek kadar yüksek miktarda kredi alınmaması gerekmektedir. Ayrıca vade süresinin uzatılarak ödemede kolaylık olması da sağlanabilmektedir. İkinci durum haciz durumudur. Bankalara olan herhangi bir kredi borcu nedeni ile maaş hesabına haciz getirilmesi mümkün değildir.
Özellikle müşterilerin bu konuda bilinçlenmesi gerekmektedir. Kredi borcundan dolayı maaşı ilgilendiren tek konu maaşın çeyreğine el konulması durumudur. Alınan maaşın %25’ine denk gelen bu oran tüm bankaların alması gereken bir haktır. Yalnızca tüm maaş hesabına el konulması durumunda İcra Müdürlüğü’ne itiraz edilmesi mümkündür. Bu itiraz da müşterinin hakkı olarak bilinmektedir. Bankaların maaş hesabına haciz getirdiği kişiler yasal yollara başvurarak haklarını arayabilirler. İnternet üzerinden araştırma yapılarak konu ile alakalı Yargıtay kararına ulaşılabilir. Üçüncü durum haciz işlemleri ve ipotek ile ilgilidir. Yasal takip sürecine girme riski bulunan kişilerin haciz ile uğraşmamak için yapması gereken en mantıklı şey kredi borcunun azaltılabildiği kadar azaltılmasıdır. Bunun için ipotekli olan ya da ipoteği bulunmayan çeşitli taşınmaz malların satılması ve bu mallardan elde edilen paranın kredi için harcanması gerekmektedir.
Kredi borcu azaltıldığı zaman haciz işlemlerinin başlaması engellenmekte ya da gecikmektedir. Eğer kredi borcunun ödenmesi için herhangi bir adım atılmazsa taşınmaz malların %40’lık kısmına denk gelen tutar alınmaktadır. Dördüncü durumda kredi borcu için bilgilendirme yapılmasından bahsedilmektedir. Kredi borcu olan herhangi bir kişi kredi borcu ile ilgili bilgileri yalnızca kendi edinebilir. Aile bireylerinden birisi bu borç hakkında bilgi edinme hakkına sahip değildir. Bu şekilde kişilerin özel bilgilerinin gizliliği de sağlanmaktadır. Kişilerin yasal haklarını arama hakkı bu durumda da saklı tutulmaktadır. Eğer kredi borcu olan kişiden habersiz ailesine ulaşılırsa bu durumda kişi haklarını aramalıdır. Beşinci durumda ödeme planı yapılması durumundan bahsedilmektedir. Banka ile görüşme yapılarak ya da avukat ile görüşülerek uygun bir ödeme planlaması yapılabilmektedir. Bu sayede kredi borcu yapılandırılmakta ve ödemede de kolaylık sağlanmaktadır.
Yasal Takip Sürecinin Başlaması Durumu Ne Zaman Olmaktadır?
Yasal takip sürecinin başlaması için bankalar müşterilere belli bir süre tanımaktadır. Bu süre Tüketici Kredisi Sözleşmesi Yönetmeliği’nde belirtilmiştir. Yönetmeliğin 18. maddesi taksit ödemeleri ile ilgilidir. Eğer iki taksit ödemesi üst üste yapılmazsa bu durumda kredi ödemesi yapması gereken kişiye 30 gün süre tanınmaktadır. Bu 30 gün içerisinde kredi borcunun tamamının ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca iki kredi ödemesi üst üste yapılmadığı taktirde bankanın da müşteriye insiyatif tanıma gibi bir durumu olmamaktadır. Maksimum 90 gün içerisinde ödeme yapılmaması durumunda yasal takip süreci başlamış olacaktır.
İhtarname Gönderimi Nasıl Olmaktadır?
İhtarname, kredi ödemesi yapmayan kişilere uyarı ve yasal takip sürecinin başladığını bildiren bir belgedir. İhtarnamenin kişiye ulaşması için kredi ödemesini iki ay boyunca yapmamış olması gerekmektedir. Sonrasında verilen 30 günlük süre de dolduğu zaman ihtarname gönderilmektedir. Fakat ihtarname durumu bazen bankadan bankaya değişiklik gösterebilmektedir. Genellikle iki taksit ödemesinin üst üste yapılmaması durumunda ihtarname gönderilirken bazı bankalar tek taksit ödemesinin yapılmaması durumunda da ihtarname gönderebilmektedir. Bu nedenle hem bu durumları yaşamamak hem de kredi notunu düşürmemek adına düzenli ödeme yapılması önemlidir. Bankanın ihtarname göndereceği adres bankaya kredi alımında vermiş olduğunuz ikamet adresidir. Bu adrese gönderim yapmadan önce telefon ile kişiye bildirim yapılmaktadır. Yasal süreç başlatılmadan önce bankanın ikamet adresine herhangi bir belge gönderimi yapma hakkı bulunmamaktadır. İkamet adresinde ya da telefon numarasında değişiklik olan kişilerin de en yakın banka şubesine giderek bu bilgileri değiştirmesi gerekmektedir.
İhtarname Geldikten Sonra Borç Yapılandırması Yapma Şansı Var Mıdır?
İhtarname geldikten sonra borcun yapılandırılması durumu tamamen bankaya bağlıdır. Banka isterse bu borcu yapılandırabilmektedir. Özellikle zor durumda olan kişiler bankaya bu talep ile başvurdukları zaman bu talepleri genellikle olumlu değerlendirilmektedir. Bankalar haciz için belge göndermeden ve yasal takip sürecini başlatmadan önce görüşme yapmak daha mantıklıdır. Yasal takip süreci başladıktan sonra borç yapılandırması için başvuru yapmak pek işe yaramamaktadır.
Haciz İşlemlerinin Başlaması Ne Zaman Olmaktadır?
Haciz işlemlerinin genellikle 90 gün sonunda başlatılmaktadır. Fakat bu sürenin uzatılması için banka ile görüşmek mümkündür. Özellikle borç yapılandırması için bankaya başvuru yapıldığı zaman haciz işlemlerinin bekletimi yapılabilmektedir. Haciz işlemleri konusunda en önemli olan durum banka insiyatifidir. Hatta banka insiyatifi yasal takip süreci başlamadan önceki her aşamada kullanılabilmektedir. Siz de yasal takip sürecinin işleyişi ve süreç ile ile ilgili diğer bilgileri edinmek için yazımızdan faydalanabilirsiniz.
